ABOOO… HALKIN AVUKATI İZZET ULUDAĞ “HİKMET ÇETİN” ÜZERİNDEN BOMBALADI!

Mersin’in tanınmış Gazetecilerinden Avukat İzzet Uludağ, CHP’ye eski Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun kayyım atanması durumunda O’nu partiden içeri almayacağını açıklayan Hikmet Çetin’e sordu: “Siz, o günlerde neredeydiniz? Şunu iyi bilin ki, bugünkü CHP’nin bütün yöneticileri Kılıçdaroğlu’nun koltuğunun altında büyüdünüz ve bu günlere geldiniz. Aynı Silk Road Enstitüsü raporu çerçevesinde oluşan projenin, programın ve planın eseri ve esirisiniz!” İşte İzzet Uludağ’ın o yazısı:

HİKMET ÇETİN’E SORUYORUM:

          Sayın Hikmet Çetin, Kılıçdaroğlu’nu kayyım atanırsa “parti kapısından içeri almam” demiş.

          Çok geç kaldınız Sayın Çetin!

          2010 yılı Mayıs ayında nedense ABD emperyalizmi tarafından İsveç Silk Road Enstitüsü raporu çerçevesinde FETÖ eliyle Baykal’a kurulan kumpasta gıkınız çıkmadı, ne FETÖ’den hesap sordunuz ne de söz konusu raporda genel başkan olacağı ifade edilen Kılıçdaroğlu’na karşı çıktınız, ABD’nin CHP genel başkanlığına atadığı Kılıçdaroğlu’nun tıpış tıpış peşine düştünüz!

          Esasen ne Atatürk’e sahip çıkabildiniz ne de Kurtuluş Savaşı’nı yöneten devrimci CHP’ye!

          Aksine!

          Atatürkçü bilinen bütün kıdemli kıdemsiz demeden herkes sırayla partiden atıldı.

          Hatta Ekmeleddin İhsanoğlu, itirazlara rağmen Cumhurbaşkanı adayı bile yapıldı, siz dahil kimse itiraz etmedi.

          PKK’nın uzantısı HDP ve DEM Partisi ile kent uzlaşısı adı altında ittifak yaptı.

          Hatta “Bir oy CHP’ye, bir oy HDP’ye!” pankartları elden ele dolaştı.

          Atatürk’ün devrimci programına inat, etrafta liberal kim varsa partiye davet edildi. 

          Mehmet Bekaroğlu bile.

          Özel’i, İmamoğlu’nu, Tanrıkulu’nu, Namık Tan’ı, Atatürk karşıtı olduğunu söyleyenlerle, Madımak’ta yangına körükle gidenleri de Kılıçdaroğlu sokmadı mı CHP’ye?

          En önemlisi de Kılıçdaroğlu, Parti’nin tepesine oturur oturmaz “Biz, artık 1930’lu yılların Atatürk’ün CHP’si değiliz” dediğinde “Hooop!” “sen ne diyorsun, amacın nedir?” diye itiraz eden bir Allah’ın kulu da çıkmadı parti içinden.

          Sizin de 40 yıllık partili olmanıza rağmen hiç sesiniz çıkmadı.

          Şimdi ne değişti?

          Kılıçdaroğlu, ABD’nin isteği üzerine Baykal’a kurulan kumpasta rol almamış olsaydı CHP bu kadar dönüştürülmez ve belki de çoktan iktidar olurdu.

          Siz, o günlerde neredeydiniz?

          ABD ile birlikte,

          Afganistan’da mı?

          Şunu iyi bilin ki, bugünkü CHP’nin bütün yöneticileri Kılıçdaroğlu’nun koltuğunun altında

büyüdünüz ve bu günlere geldiniz.

          Aynı Silk Road Enstitüsü raporu çerçevesinde oluşan projenin, programın ve planın eseri ve esirisiniz!