Mersin’in ilçesi Tarsus’ta, cinayet dosyasının 5 yıl sonra yeniden açılmasının ardından başlayan ve 70 gündür süren gizemli define kazısından başka bir şey konuşulmuyor.
Mersin’in, tarihi Hititler’e kadar uzanan 326 bin nüfuslu ilçesi Tarsus’un 82 Evler Mahallesi, 70 gün önce başlatılan gizemli bir kazıyla çalkalanıyor. İlçe sakinleri ne konuşursa konuşsun, söz dönüp dolaşıp o kazıya geliyor.
5 yıl önce defineciler tarafından öldürüldüğü öne sürülen polisin, o dönem emniyetin izniyle kiraladığı evin avlusunda süren kazıyı yetkililerden başka gören yok. Evlerin arasındaki filmi full izle kazı alanı brandayla kapatılmış. Görüntülemek mümkün değil. Güvenlik güçleri, her an nöbette.
‘ÖZEL DURUM’ TALİMATI
Ama “hayalet kazı” için söylentiler ayyuka çıkmış durumda. Kazının gizemi, esrarengiz olayların araştırılması konu edilen X-Files dizisini bile geçmiş durumda. Kimi “30 ton altın var”, yerli filmler kimi “30 altın şamdan çıktı”, kimi de “Roma İmparatoru Dakyanus’a ait hazine var” diyor.
Yetkililerin farklı açıklamaları ise gizemi daha da artırıyor. Resmi izinle yapılan kazıyla ilgili, yerel altyazılı film izle yöneticiler “özel bir durum” olduğu için müdahale etmemeleri yönünde talimat verildiğini söylüyor.
‘PAHA BİÇİLEMEZ HAZİNE BULUNDU BAŞIMA BİR İŞ GELİRSE SORUMLU ONLAR’
Polis cinayeti dosyasının yeniden açılmasının ardından başlayan kazı, her yönüyle gizemini koruyor. İşte, Habertürk muhabirlerinin yerinde araştırdığı ‘hayalet kazı’nın hikâyesi: Süreç 2011’de, bölgede definecilerin yaptığı kaçak kazıyla başladı.
Trafik polisi Mithat Erdal (42) tarihe meraklıydı. Bu merakı Erdal’ın yolunu definecilerle buluşturdu. Kaçak kazı yapacaklarını öğrenince, emniyete bilgi aktarmaya başladı.
İddiaya göre 2011 Kasım ayında defineciler bir lahit mezar buldu, içinde de 32 altın şamdan, altın sikke ve taslardan oluşan paha biçilmez hazine vardı. Verdiği bilgilerle 7 kişi tutuklandı.
‘KOM MÜDÜRÜ İŞİN İÇİNDE!’
Polis memurunun eşi Sibel Erdal’ın iddiasına göre operasyondan birkaç gün sonra dönemin İlçe Emniyet Müdürü Yaşar Aksoy, Mithat Erdal’ı makamına çağırıp “KOM (Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele) Müdürü ile konuş ve bildiklerini anlat. Fakat bu konuyu benimle çok fazla istişare ettiğini söyleme” dedi. Sibel Erdal, görüşmeden sonra eşinin kendisine “KOM Müdürü işin içinde” dediğini belirterek şunları aktardı: “Eşim ‘Basına bir şey bulunmadığını söylediler. Baskın öncesi bulunanlar KOM Müdürü ile defineci Ertan tarafından kaldırılıp hazine iç edildi’ dedi. Müdürler ‘Kazı boş çıktı’ diye rapor düzenlemiş. Mithat, Ankara’ya gidip her şeyi anlatacağını söyledi. ‘Başıma bir şey gelirse bundan amirlerim ve definecilikten tutuklanan 7 kişi sorumludur’ dedi.”
‘KAZA KURŞUNU’ CİNAYET ÇIKTI
Mithat Erdal, bu sözlerinden 11 gün sonra 28 Ocak 2012’de esrarengiz bir cinayete kurban gitti. Önce, kendi silahıyla arkadaşıyla şakalaşırken öldüğü öne sürüldü. Cinayeti itiraf eden Hüseyin Yasak 25 yıl hapse çarptırıldı. Ancak Sibel Erdal olayın peşini bırakmadı.
15 Temmuz darbe girişimi sonrası İlçe Emniyet Müdürü’nün FETÖ’den tutuklanması, KOM Müdürü’nün de açığa alınmasının ardından savcılığa dilekçe verdi. Cumhurbaşkanı’nın bir mitinginde korumasına mektup verdi ve Tarsus Savcılığı cinayet ve define dosyasını yeniden açtı.
VE GİZEMLİ KAZI BAŞLADI
Ardından 13 Kasım’da öldürülen polisin kiraladığı ev ile definecilere ait 3 evin ortak avlusunda kazı başlatıldı. Ankara’dan gelen 20 kişilik ekibin yürüttüğü kazı için sokak kapatıldı, sadece mahalle sakinlerinin giriş çıkışına izin verildi.
Avlu mavi brandayla kapatıldı, bölge SİT alanı olmasına karşın Müze Müdürlüğü yetkililerine “Özel bir çalışma yapılacak” denilerek uzak durmaları istendi.
İlçe emniyeti ekiplerinin dahi uzak tutulduğu kazı alanında ilk günler çevre binalara keskin nişancılar yerleştirildi. Son günlerde ise Özel Harekâtçılar görevi sivil güvenlikçilere devretti. 24 saat süren çalışmada iş makinesi kullanılmıyor.
HERKES AYRI BİR SENARYO YAZIYOR
İlçe sakinlerinin 70 gündür konuştuğu belki de tek konu bu kazı. Mahalledeki bir işyerinde çalışan Emine Gül Karabakır, “Bilgi sahibi değiliz, meraktayız. Öyle ki iki kişi bir araya geldiği zaman söz dönüp dolaşıp, kazıya geliyor. Farklı farklı yorumlar yapılmasına rağmen kimse tam olarak ne arandığını bilmiyor” diye konuştu.
‘SORMAYA KORKUYORUZ’
Market işletmecisi H.K. da ilçedeki durumu şöyle anlattı: “Kazı alanında çalışanlar arada bir buradan ufak tefek ihtiyaçlarını gideriyor. Ama bir şey sormaya korkuyoruz. Sabah işyerine geliyoruz bu konuyu konuşmaya başlıyoruz. Akşama kadar aynı şeyler. Herkes ayrı bir senaryo yazıyor. Doğrusu nedir bilen yok.”
‘GECE YÜKLEME YAPIYORLAR’
Kazının sürdüğü alanın, Tarsus’un en eski yerleşim yerlerinden biri olduğunu belirten bir mahalle sakini ise “Sürekli dedikodu yayılıyor. ‘30 ton altın bulundu, heykeller bulundu, sizin bilginiz var mı?’ diye bizlere soruyorlar.
Hava karardıktan sonra, kamyonetlerle molozlar götürülüyor. Küçük siyah çantalarla bir şeyler taşınıyor. Biz de merak içerisindeyiz” dedi.
Polis, etrafı brandayla çevrilen kazı alanına kimseyi yaklaştırmıyor. Mahalleli ise hava karardıktan sonra kamyonetlerle molozların götürüldüğünü, küçük siyah çantalarla bir şeylerin taşındığını anlatıyor.
VEKİLLER BİLE KAZI ALANINA SOKULMADI
Son olarak geçen hafta bölgeye giden CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı kazı hakkında bilgi almak ve inceleme yapmak istedi. Yetkililerin ‘gizlilik kararı’ olduğunu söyleyip kendisini alana sokmadığını belirten Atıcı, TBMM Başkanlığı’na soru önergesi verdi.
Vatandaşların tedirginlik yaşadığını belirten Aytuğ Atıcı şu ifadeleri kullandı: “Kazı alanında Roma İmparatoru Dakyanus’a ait çok önemli hazineler bulunduğu ve Hıristiyanlığın ilk dönemlerine ait önemli eserler ve kalıntılar olduğu iddia edilmektedir. Bu sebeplerden çeşitli dönemlerde define aramaları yapıldığı, bu süreçte mafya hesaplaşmalarına bağlı cinayetler işlendiği iddiaları gündemdeki yerini korumaktadır.”
Kaynak: Odatv.com