Hükümet, yerel seçimlerin sona ermesinin ardından CHP’nin elinde olan belediyelerin yetkilerini kısıtladı. Atamaları, seçilmiş belediye başkanları yaparken, Ticaret Bakanlığı’nın yayımladığı genelge ile bu yetki belediye meclislerine verdi.
Yerel seçimlerde Ankara ve İstanbul gibi büyükşehir
belediye meclislerinde üyelerin çoğunluğu AK Parti’den seçilirken belediye
başkanlıklarını CHP’nin alması üzerine hükümetten belediye başkanlarının elini
kolunu bağlamak için karşı hamleler gelmeye başladı. Cumhuriyet’ten Miyase
İlknur’un haberine göre; Ticaret Bakanlığı’nın mayıs ayında yayımladığı genelge
ile artık belediye iştiraklerine yönetici atama yetkisi belediye başkanlarından
alınarak belediye meclisine verildi.
24 NİSAN’DA GÖRÜŞ İSTENDİ
Ticaret Bakanlığı’na bağlı İç Ticaret Genel Müdürlüğü, 31
Mart yerel seçimlerinden 24 gün sonra 24 Nisan 2019 tarihinde “Bakanlığımıza
yazılı ve sözlü olarak yapılan başvurulardan; belediyenin aynı zamanda tüzel
kişi yönetim kurulu üyesi veya müdürü olduğu belediye iştiraki şirketlerde,
yönetim kurulu veya müdürler kurulunda belediye tüzel kişiliğini temsil etmek üzere
yetkilendirilen gerçek kişilerin değiştirilmesine yönelik tescil taleplerinde
ve yine pay sahibi belediyeyi temsilen şirketlerin genel kuruluna katılacak
temsilcilerin belirlenmesinde, belediyedeki hangi organın (belediye başkanı,
belediye encümeni, belediye meclisi) kararının aranması gerektiği hususunda
tereddüte düşüldüğü anlaşılmıştır” diyerek Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yerel
Yönetimler Genel Müdürlüğü’nden görüş istedi.
BAKANLIK BİLGİ VERMEDİ
Bakanlık, kendisine bu konuda kimlerin sözlü ve yazılı
başvuruda bulunduğuna ilişkin bir bilgi vermedi.
Bu başvuru üzerine de hemen kolları sıvayan Çevre ve
Şehircilik Bakanlığı Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü de 20 Mayıs 2019
tarihinde gönderdiği cevabi yazısında, belediye şirketlerinin yapısı ve belediye
meclislerinin görevlerine ilişkin uzun bir hukuki mütalaanın ardından belediye
şirketlerinde atama yetkisinin belediye meclisinde olduğuna dair görüş
bildirdi.
MÜDÜRLÜKLERE GÖNDERDİ
Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Müdürlüğü, Çevre ve
Şehircilik Bakanlığı’ndan gelen “Belediye şirketlerine yönetici atama yetkisi
belediye meclisindedir” şeklindeki mütaalayı tüm ticaret sicili müdürlüklerine
gönderdi.
Yetki darbesi anlamına gelen iki bakanlığın
yazışmalarının ve Ticaret Sicili Müdürlüklerine yazının gönderilmesinin
ardından ilk yetki gaspı da Ankara’da yaşandı. Ankara Büyükşehir Belediye
Başkanı Mansur Yavaş’ın Halk Ekmek Yönetim Kurulu’na atadığı isimler, bu
genelgeye dayanarak Ticaret Sicili Müdürlüğü tarafından onaylanmadı.
GENELGE YASAYA AYKIRI
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, belediye şirketleri ile
ilgili alınacak kararlarda meclisin onayını gerektirecek hükümleri ve
şirketlerle ilgili meclisin yetkilerini tek tek sıralamasına karşın şirketlere
yönetici atama konusunda yasalarda yer alan bir maddeye cevap yazısında yer
vermediği gibi, 5393 sayılı Belediyeler Kanunu’nun 37. maddesinde yer alan
“Belediye başkanı, belediye idaresinin başı ve belediye tüzel kişiliğinin
temsilcisidir” hükmünü de göz ardı etti. Onun yerine kanunun şirketlerin
kurulması, sermaye artırımı, borçlanması, genel kurula gidilmesi, şirketlerin
kapanması ya da özelleştirilmesi gibi konularda meclisin yetkili olmasına
atıfta bulunarak “Madem ki meclis bunlara yetkilidir o halde bu şirketlere
yönetici atamalarını da meclis yapmalıdır” türünde zorlama bir yorumda
bulunuyor.
“BU GENELGENİN HUKUKİ DAYANAĞI YOK”
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yerel Yönetimler
Müdürlüğü’nün bugüne kadar belediye başkanlarında olan belediye şirketi ve
iştiraklerine yönetici atama yetkisinin başkanlık makamından alıp belediye
meclisine vermesine yönelik genelgesinin “yok hükmünde” olduğunu belirten
uluslararası bağımsız denetim şirketi İHY Bağımsız Denetim ve YMM A.Ş’nin
Yönetim Kurulu Başkanı ve TÜRMOB Disiplin Kurulu Başkanı İrfan Hüseyin Yıldız,
söz konusu genelgenin 5393 sayılı Belediyeler Kanunu ile çeliştiğine dikkat
çekerek şunları söyledi:
“Ne olduysa yıllardır süren bir kanuni uygulamaya,
Ticaret Bakanlığı, İç Ticaret Genel Müdürlüğü’nün, ticaret sicil müdürlüklerine
gönderdiği bir yazı ile engel konulmuştur. Gönderilen bu yazı da Çevre
Şehircilik Bakanlığı, Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü’nden alınan bir görüşe
dayandırılmıştır. Oluşturulan bu görüşe göre özet olarak; 5393 Sayılı Belediye
Kanunu’ndaki belediye meclisinin görevleri sayılarak, belediye meclisi bunları
yapmakla görevli olduğuna göre, belediye şirketlerindeki, belediye tüzel
kişiliğinin payını temsil etme ve belediye tüzel kişiliği adına şirket yönetim
kuruluna seçilecek yönetim kurulu üyelerini belirleme yetkisi de, ‘belediye
meclisine aittir’ denmektedir. Ticaret Sicil Memurluklarına da, bu konuda
alınan bir belediye meclisi kararı yoksa, getirilen belediye şirketlerinin
genel kurul kararlarını tescil etme denmektedir. Oysa, Ticaret Bakanlığı’nın
dayandığı görüşün hukuki dayanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki, 5393 Sayılı
Belediye Kanunu’nun 18 maddesinde, belediye meclisinin görevleri ve yetkileri
tek tek sayılmıştır. Bunlar (a) dan (u) ya kadar sıralanan 18 bentte ayrıntılı
açıklanmıştır. Elbette belediye meclisinin, bütçeye ilişkin, belediyenin gelir
ve giderlerine ilişkin mali konulardaki görev yetkileri bulunmaktadır.
Özellikle (i) bendi konumuzla ilgili olarak şu hüküm mevcuttur: ‘Bütçe içi
işletme ile 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na tabi ortaklıklar kurulmasına
veya bu ortaklıklardan ayrılmaya, sermaye artışına ve gayrimenkul yatırım
ortaklığı kurulmasına karar vermek’ görevi vardır. Ancak kanunun hiçbir yerinde
ve benzeri görevleri vardır denmemektedir. Belediye meclisinin görev ve
yetkileri ismen ve ayrıntılı olarak sayılmıştır. Örneğin (n) bendinde, “meydan,
cadde, sokak, park, tesis ve benzerlerine ad vermek…” yetkisi gibi ayrıntılara
kadar bile inilmiştir. Ancak hiçbir yerinde belediye şirketlerindeki, belediye
tüzel kişiliğine ait payları kimin temsil edeceği, bu şirketlerde belediye
tüzel kişiliği adına yönetim kurullarına kimin seçileceği hususları, (Bu şirket
genel kurulunda belirlenir) belediye meclislerinin görev ve yetkileri arasında
sayılmamıştır.
Belediye şirketlerinin kuruluş, ortak olma ve sermaye
artırımı konularında izin alma dışında Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tabi
oldukları tartışmasızdır. Peki, bu ortaklık payını, belediye şirketlerinin
genel kurullarında kim temsil edecektir. 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 37
maddesi, “Belediye başkanı, belediye idaresinin başı ve belediye tüzel
kişiliğinin temsilcisidir’ hükmüne amirdir. Yıllardır, kanunun öngördüğü
şekilde belediye şirketlerinin genel kurullarında, belediye tüzel kişiliğini
belediye başkanları temsil etmiş ve oy kullanmışlardır. Belediye
şirketlerindeki pay sahibi, belediye tüzel kişiliğidir, belediye tüzel
kişiliğinin temsilcisi de belediye başkanıdır. Oldukça açık olan bu hukuki
durumun yorum gerektiren bir yanı bulunmamaktadır.
Sonuç olarak, belediye başkanlığı seçimini kazanan
başkanının, mecliste çoğunluğu yoksa elleri, kolları ve ayakları bağlanmak
istenmektedir. Hukuki dayanağı olmayan bu yazıyı ticaret sicil memurluklarının
dikkate almaması gerekir. Eğer, sicil memurlukları bu talimata uygun olarak
belediye şirketlerinin genel kurullarını tescil etmezlerse, buna karşı, ticaret
mahkemelerinde tescil davası açılması kaçınılmaz olur. Maalesef bu konu
siyasette de bir başka gerilim noktası olacaktır.”