MTSO Başkanı Ayhan Kızıltan, yaptığı yazılı açıklamayla Mersin’in bekleyen yatırımları ve atıl durumda bulunan potansiyellerinin yeniden harekete geçirilmesi için Hükümet’e çağrı yaptı. Kızıltan, “yetkililerin hala yerli otomobil üretimi için yer aradığını görüyoruz. Hala Bursa gibi, Marmara bölgesinin sıkışmış ve daralmış bölgesinde yer arama çabası görüyoruz. Neden? Neden yetkililer gözünü bu güçlü bölgeye çevirmiyor? Mantık burası diyor, maliyet burası diyor, üretim ve pazarlama bilimi burası diyor” dedi.
MTSO Başkanı Ayhan Kızıltan Mersin’in barındırdığı
değerleri bir kez daha hatırlatarak, Mersin’in bekleyen projelerini ve atıl
durumda bulunan potansiyellerinin önemine dikkat çekti Kızıltan, “31 Mart 2019
tarihinde Türkiye genelinde yapılacak yerel seçimlerden dolayı tüm ülke
seçimlere odaklanmış durumda. Ne zaman bir seçim olsa, ne yazık ki her şeyi unutup sadece tüm gündem
olarak seçimleri bekliyoruz. Oysa hayat devam ediyor, ekonomi devam ediyor,
sorunlar devam ediyor. Evet, yerel seçimler kentler için çok ama çok önemli
ancak bir şeye odaklanırken diğer şeyleri kaçırmamalıyız, çünkü dünya bizim
yerel seçimlerimizi beklemiyor. Bu artık bir alışkanlık haline gelmemelidir.
Yatırım yapacak yatırımcı yerel seçimi bekliyor, kamu yatırımı yerel seçimi
bekliyor, yeni eleman alacak firma yerel seçimi bekliyor, sermayesi olan seçimi
bekliyor… Ama biz beklerken hayat devam ediyor” dedi.
“İHRACATI İTHALATINDAN FAZLA BİR KENTİZ”
Mersin İş dünyasının bu tip gündemlerden sıyrılıp, kendi
işine odaklanmasını becerebilen bir cami olduğuna dikkat çeken Ayhan Kızıltan,
“Mersin’in Ocak-Kasım 2017 tarihleri arasında 1 Milyar 322 Milyon dolar olan
ihracatını, 2018’in aynı döneminde %16’lık artışla 1 Milyar 537 Milyon dolara
çıkardığını görüyoruz. Aynı dönemde Mersin ihracatı artarken, ithalatının ise
%13 azaldığını örüyoruz. Yani, Mersin ihracatı ithalatından fazla olan net ihracatçı
bir kent. Hinterlandında 20 milyar dolarlık bir dış ticaretin oluştuğu, Marmara
Bölgesi’nden sonraki en büyük dış ticaret bölgesi. Yani, Türkiye’nin yeni
Marmara’sı olan bir bölgeden bahsediyoruz. Ülke zenginliğinin Anadolu’ya homojen şekilde yayılmasını sağlayacak yeni
ekonomi bölgesinden bahsediyoruz. Türkiye’nin üretim, istihdam ve ihracat
anlamında bir ikinci Marmara’ya daha sahip olmasını kim istemez ki” açıklaması
yaptı.
“KATMA DEĞER YARATABİLEN BİR ÜRETİMİMİZ VAR”
Kızıltan şöyle devam etti:”Kasım 2018 Ekonomi Bültenini
incelediğimizde dikkatimizi çeken ikinci konu Mersin’in teknoloji yoğunluna
göre imalat sanayi ürünlerindeki ihracat oranıdır. Mersin’in imalat sanayi dış
ticaretinde düşük teknolojili ürünler %30, Orta-Düşük teknolojili ürünler %22,
Orta-Yüksek teknolojili ürünler %44 ( ki bu çok önemli bir oran), Yüksek
teknolojili ürünler ise yaklaşık %4 oranında. Yani, Mersin imalat sanayinde dış
ticaret anlamında ihracatının neredeyse yarısı Orta-Yüksek teknolojiye
dayanıyor. Yani, para kazanan bir üretim. Yani, katma değer yaratabilen bir
üretim. Burada Mersin’in gelişmiş pazarlar olan AB ve Asya pazarına iş
yapmasının da etkisi büyük. İş yaptığınız pazarlar nitelikli ise üretiminiz de
bunu karşılamak zorunda. Peki, Mersin
hangi pazarlara ihracat yapıyor? Bültendeki resmi rakamlar şöyle: 2018
Ocak-Kasım arası rakamlarına göre bu 1 Milyar 537 Milyon dolar ihracatın 710
milyon doları Asya’ya, 569 milyon doları Avrupa’ya, 160 milyon doları
Afrika’ya, 74 milyon doları ise Kuzey ve Güney Amerika’ya yapılmış. Yani,
gelişmiş ülkelere daha çok ihracat yapmışız Mersin olarak. Bu da üretim
kalitemizin en büyük göstergesidir. Diğer
önemli bir gösterge ise Mersin’de kurulan yabancı sermayeli şirket sayısındaki
artış. Ocak-Kasım döneminde 2016’da 252, 2017 yılında 307, 2018 yılında ise 593
yabancı sermayeli firma kurulmuş. Yani, Türkiye genelindeki 12 bin 372 yabancı
sermayeli şirketin yaklaşık %5’i Mersin’de kurulmuş. İş gücü bilgilerine
baktığımızda Mersin genelinde 38 bin 235 iş yeri, 54 bin 732 esnaf ve 27 bin
580 çiftçi bulunmaktadır. Yine, ekonomik büyüklükteki ve ekonomik istikrardaki
diğer bir gösterge ise vergi. Bu anlamda Mersin, genel bütçe vergi gelirlerinin
tahakkuku ve tahsilatında Türkiye genelinde 6’ıncı sıradadır. Yani, Mersin
üretiyor, çalışıyor, iş ve aş veriyor, istihdam yaratıyor ve ihracatla ülkenin
zenginliğine katkı koyuyor. Bu arada sorunsuz şekilde, toplumsal sıkıntılar
oluşmasına izin vermeden yönetmeyi başardığı yoğun bir Suriyeli göçünü de
eklemek gerekir bu başarılara.”
NEDEN YETKİLİLER GÖZÜNÜ BU GÜÇLÜ BÖLGEYE ÇEVİRMİYOR?
Genel çerçeveyi özetleyen Kızıltan, bu perspektiften
Hükümet’e de çağrısını yineledi. MTSO Başkanı Kızıltan, “Peki, Mersin’in tüm bu
bölgesel, ulusal ve küresel sorunlara rağmen sadece ayakta kalan bir kent
olarak değil, ülkesine katkı koyan bir kent olmasını sağlayan şey nedir?
Unutulmasın ki, Mersin bunları havalimanı olmamasına rağmen, çok ihtiyacı olan
yeni konteyner limanı olmamasına rağmen, MTSO’nun zamanında öncü olduğu modern
lojistik merkezi olmamasına rağmen, imar planlarındaki eksik bırakılan yatırım
arazilerindeki yetersizliklere rağmen, Taşucu limanının ticari bir liman
olmamasına ve atıl şekilde beklemesine rağmen yapmıştır. Peki, bu yatırımlar da
olmuş olsa, hayal edelim Mersin ve bölgesi ne olurdu? Türkiye’ye katkısı ne
olurdu? Sanırım yeni bir Marmara bölgesi kazanmış olurduk. Bugün Mersin’in bu
gücü ile ve hinterlandı olan Adana’nın imalat sanayi, yan sanayi ve enerji
gücü, Osmaniye ve İskenderun’un yassı demir ve çelik üretimi, Mersin’in nitelikli
sanayi, lojistik gücü ve dünyaya açılan limanı, Gaziantep, Konya, Karaman,
Kayseri gibi üretimde markalaşan kentleri olmasına rağmen, yetkililerin hala
yerli otomobil üretimi için yer aradığını görüyoruz. Hala Bursa gibi, Marmara
bölgesinin sıkışmış ve daralmış bölgesinde yer arama çabası görüyoruz. Neden?
Neden yetkililer gözünü bu güçlü bölgeye çevirmiyor? Mantık burası diyor,
maliyet burası diyor, üretim ve pazarlama bilimi burası diyor… Mersin ve
bölgesi her yatırıma hazırdır. Gelin Mersin’i ve Doğu Akdeniz’i Türkiye’nin
yeni Marmara’sı yapalım. Türkiye kazansın…” dedi.