İYİ Parti Mersin Milletvekili Burhanettin Kocamaz, Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçesi üzerine partisi adına yaptığı konuşmada, depremzedelerin barınma sorunlarından kentsel dönüşüme, TOKİ mağduriyetlerinden çevre talanına kadar pek çok konuda sert eleştiriler yöneltti. Kocamaz, Mersin’de uygulamaya sokulan, çevre ve insan sağlığını tehdit eden projelerin şehrin havasını, suyunu, toprağını ve denizini mahvettiğini dile getirdi.
İYİ Parti Mersin Milletvekili Burhanettin Kocamaz, Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçesi üzerine partisi adına söz aldı.
Kocamaz, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023 depremlerinin üzerinden neredeyse üç yıl geçmesine rağmen depremzede vatandaşların bir kısmının hâlen 21 metrekarelik konteynerlerde yaşamını sürdürdüğüne dikkat çekti. Bakanlığın “eksik politikaları” nedeniyle birçok depremzedenin bu kışı da konteyner kentlerde geçirmek zorunda kalacağını belirtti.
Burhanettin Kocamaz, Cumhurbaşkanı’nın 319 bini bir yıl içinde olmak üzere 650 bin yeni konut sözü verdiğini, eski Bakan’ın ise TOKİ’nin 850 bin konut inşa edeceğini duyurduğunu hatırlattı.
“Aradan geçen otuz iki aya rağmen gelinen bu noktada söylenenlerin hepsi ne yazık ki kocaman bir hayal oldu” diyen Kocamaz, bugüne kadar anahtar teslimi yapılan konut sayısının ancak 350 bine ulaştığını ifade etti.
Hâlâ barınma sorunu çözülememişken 500 bin sosyal konut projesi sunulmasını eleştiren İYİ Partili Kocamaz, “Siz, önce depremzedelerimizi konteynerlerden kurtarın… Hayatını kaybeden 53 bin insanımızın iki elleri yakanızda olacaktır” dedi.
TOKİ VE “İLK EVİM ARSA” PROJESİ MAĞDURİYETLERİ
İYİ Parti Mersin Milletvekili Burhanettin Kocamaz, TOKİ’nin zamanında teslim etmediği konutlar nedeniyle binlerce vatandaşın mağdur edildiğini vurgulayarak, yüksek taksitler ve maliyet artışlarının hak sahiplerine yansıtılmasının haksızlık olduğunu dile getirdi.
Kocamaz ayrıca, 2022 yılında kurası çekilen “İlk Evim Arsa Projesi”nde hak sahibi olan binlerce vatandaşın üç yıldır hiçbir somut adım atılmaması nedeniyle mağdur olduğunu aktardı. Arsa teslimi, imar planları, altyapı süreci ve resmi bilgilendirmenin yapılmadığını belirten Burhanettin Kocamaz, “Bu enflasyon ortamında üç yıl önceki demirin, çimentonun, kısacası inşaat malzemelerinin fiyatı ile bugünkü fiyatlar aynı mı; bunun hesabını kim verecek?” diye sordu.
KENTSEL DÖNÜŞÜMDE YETERSİZLİK
Kentsel dönüşüm konusunda 1999’dan bu yana önemli bir adım atılamadığını belirten Kocamaz, emekli ve dar gelirli vatandaşların “tabuta dönmüş evlerinde” kendi kaderlerini beklediğini söyledi.
Yeterli ödenek veya uygun finansman sağlanarak kentsel dönüşümün ülke genelinde, özellikle İstanbul’da neden başlatılmadığını sorgulayan Kocamaz, Kahramanmaraş depremlerinden ders alınmadığını vurguladı.
ÇEVRE TALANI VE ÇED RAPORU ENDİŞELERİ
İYİ Partili Kocamaz, Bakanlık koltuğu boşken dış kaynaklı maden şirketlerinin ormanları ve tarım arazilerini “köstebek gibi talan ettiğini” ve buna engel olunmadığını iddia etti.
ÇEVRE DÜZENLEMELERİ VE ÇED RAPORU TARTIŞMASI
Çevreyi koruyan bütün düzenlemelerin bu dönemde teker teker ortadan kaldırıldığını ve Temmuz ayında çıkarılan yasayla “çevrenin tabutuna en son çivinin çakıldığını” öne süren Burhanettin Kocamaz, yeni düzenlemeyle Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporlarının âdeta bir formaliteye dönüştüğünü kaydetti.
Stratejik ve kritik madenler için “Üstün kamu yararı var” denilerek Cumhurbaşkanı Yardımcısı Başkanlığında oluşturulan bir kurulun kararları kendi inisiyatifiyle almasına tepki gösteren Kocamaz, bu kurulda yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları, meslek odaları ve çevre bilim insanlarına neden yer verilmediğinin açıklanmasını talep etti.
Kanuna göre, hassas alanlar için resmi kurumlara ÇED sürecinde en geç üç ay içinde görüş bildirme zorunluluğu getirildiğini ve bu sürede görüş bildirmeyen kurumun olumlu görüş bildirmiş sayıldığını belirten Kocamaz, “Siz Çevre Bakanı olarak çevreyi talana açacak olan bu düzenlemeden hiç mi rahatsız olmuyorsunuz?” diye sitem etti.
MERSİN’DEKİ ÇEVRE FELAKETLERİ UYARISI
Kocamaz, Mersin’de uygulamaya sokulan, çevre ve insan sağlığını tehdit eden projelerin şehrin havasını, suyunu, toprağını ve denizini mahvettiğini dile getirdi.
Mersinlilerin itirazlarına rağmen yapımı tamamlanmak üzere olan Akkuyu Nükleer Santrali’nin sadece Mersin’i değil, Antalya turizmini de etkileyeceğini savunan Burhanettin Kocamaz, santralin faaliyete geçtiğinde günlük 25 milyar litre soğutma suyunu denize bırakarak deniz sıcaklığını 2 ila 6 derece artıracağını ve bunun ciddi sonuçlar doğuracağını ifade etti. Kocamaz ayrıca nükleer atıkların bertaraf yönteminin belirsizliğine dikkat çekti.
Çimento fabrikalarına hâlâ izin verilmesini eleştiren Kocamaz, çimento ihracatında Avrupa birincisi olmanın sevincinin, aslında Mersin ve Türkiye’de tarım ve turizmi bitirecek yolları açmak anlamına geldiğini söyledi.
Mersin Limanı’nda, Atatürk Parkı önünde başlatılan liman genişletme ve rıhtım uzatma çalışmalarının tam gaz devam ettiğini belirten Kocamaz, nefes alınacak bir yerin daha ranta kurban edildiğini söyledi.