Türkiye’nin ilk şehir hastanesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından hizmete açıldı.
Hatırlarsanız Akdeniz Oyunları da, o dönem Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılmıştı.
Biri Mersin’in belki de yarım asırda bir sahip olabileceği Akdeniz Oyunları ve kazanılan dev spor tesisleri…
Diğeri de Türkiye’nin ilk şehir hastanesi; Türkiye’nin ve Avrupa’nın en büyüğü…
* * *
Geçmiş olayları çok çabuk unutuyoruz.
Akdeniz Oyunları’nı Mersin’in alması ve tesislerin yapılması döneminde Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan’dı.
Tesislerin Belediye izinlerinin ne kadar zor alındığını, ne büyük zorluklarla karşılaşıldığını biliyoruz.
Bağlantı yolları bile son anda bazı zorlamalarla bitirilmişti.
Oyunlar son derece sönük bir şekilde geçmişti,
Mersin’e de önemli bir katkı sağlaması adeta engellenmişti.
Mersin için mucize değerinde bir hizmet gerçekleşiyordu; ama ne acıdır, Büyükşehir Belediyesi Hükümetle birlikte verimli bir çalışmaya katılmamış, saçma sapan engellerle son ana kadar problemler yaratmıştı.
Şimdi durum nasıldı?
Bugün Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz…
Şehir Hastanelerine gelince; Büyükşehir Belediyesi her türlü katkıyı vermiş, çevre yolları, bağlantıları ve çevre düzenlemesi işbirliği içerisinde yapılmış. Baştan sona Büyükşehir Belediyesi ve Hükümet işbirliği görülüyor.
Düzenli otobüs seferleri de başlatılmış.
Sonuçta hem kent kazanıyor; hem de Mersin için yapılan bu son derece büyük sağlık hizmeti çalışmalarından Büyükşehir Belediyesi ve Başkanı yüz akıyla çıkıyor.
Tarih bunları eksiksiz yazacaktır!
* * *
Macit Özcan döneminde yer gösterilemeyince, Mersin yerine Antalya’ya yapılan İhtisas Hastanesini ve Kayseri’ye yapılan beş Anadolu Lisesini de unutmayalım.
Bundan önceki dönemlerde Adanalılar, Antalyalılar, kent yöneticileri, bazı sivil toplum kuruluşları, kenti geliştirmeyenler ellerinden geldiğince Mersin’in yatırımlarına, projelerine karşı çıktılar, engellemeye çalıştılar, davalar açtılar.
Bu olumsuz durum bazı kişilerin işine geldi.
Maalesef kentimizdeki bazı güçler iktidar Mersin’i desteklemiyor, Mersin’in yatırımları gerçekleşmiyor polemiğine girdiler.
O günlerde Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan’ın Mersin’de yaşadığı bazı tatsız olaylardan dolayı adeta Mersin’e karşı olduğu Hükümetin Mersin’e yatırım yapmak istemediği algısı yaratılmaya çalışılmıştı.
Halbuki Başbakan Marmara bölgesi dolunca ekonominin yükünü kaldıramadığını görüp, bu bölgeye öncelikli alternatif olabilecek yerin Mersin olduğunu anlayan, Mersin’in gelişmesini isteyen ve ilk telaffuz eden kişiydi.
Mersin Uluslararası Bölgesel Havaalanı ile ve lojistik Merkez ile Marmara bölgesinin sanayi ve ticaret yükünü alacaktı. Kazanlı Turizm Projesi ile de yavaş yavaş kapasitesini doldurmaya başlayan Antalya’dan turizmin yükünü paylaşacaktı.
Serbest Bölge daha faal çalışacak, limanın işlerliği arttırılacak,
Roro seferleri, deniz otobüsü ve feribot seferleri başlatılacaktı.
Limanın, Serbest Bölge’nin, Otobanın, Demiryolunun birleştiği ender noktalarından biri olan Orta Doğu’nun Avrupa’ya açılan kapısı Mersin’in tek eksiği Havaalanı da gerçekleşecekti.
Sonuç olarak Mersin yıllardır süren talihsizliğini yenerek, hep klasik olarak söylenen ‘’hak ettiği yeri bulmadığı’’ sözünün tersine hak ettiği yeri fazlasıyla bulacak ve daha da ileri giderek gerçekten Doğu Akdeniz’in incisi Orta Doğu’nun merkezi olacak diye düşünmüştük o günlerde.
Bunu bugüne kadar kimlerin nasıl engellediğini, Mersin’in gelişmesini nasıl geciktirildiğini görebiliyoruz.
Kör bir politik inat uğruna bu kentin kaderiyle oynandı; bu kentte yaşayan insanların iş, aş ve gelecek imkânlarıyla oynandı. İdeolojik saplantıların perdelediği bir bakışla, Mersin için yapılan ve yapılabilecek her hizmet adeta reddedildi, küçümsendi, sahiplenilmedi.
* * *
Ama hayat kendi doğrusunu koruyor işte; değişim, çağdaşlık ve bilim kendi önünü açıyor ve Mersin yitirdiği onca yıldan sonra kendini toparlıyor.
Kör bir politik inatlaşma nedeniyle Mersin’e, Mersinliye ne büyük zarar verildiği yeni yeni anlaşılıyor.
Şehir Hastanesi’nin açılışını alana ve yollara sığmayan bir büyük kalabalıkla, Mersinliler minnetlerini gösterdiler; değişen bir kentin enerjisiyle Mersin’e yapılan hizmet için teşekkür gösterisiydi yığınların toplanması.
Cumhurbaşkanının Mersin için neler düşündüğünü dinledik:
“Biz Mersin’e küsenlerden, sırtını dönenlerden olmayacağız. Mersin huzurlu oldukça Türkiye güçlü olacaktır. Mersin’i birliğimizin sembolü olarak görüyorum” .
İşte budur mesele; biz bu sözlere tutunalım; Mersin için tek bir çivi olsun çakandan teşekkürü esirgemeyelim.
Artık Mersin için yapılacakları engellemeyecek, destekleyecek bir Büyükşehir Belediye Başkanı ve bunu gören ve anlayan Mersin halkı var.
Önümüzdeki günlerde Merkezi Yönetimle Yerel Yönetimin birlikte uyumlu çalışmalarını göreceğimiz ve bunun Mersin’de yaşayan herkese bir olumlu katkı ile yansıyacağı ümidimiz çok daha artmış durumdadır.
Siyaset hizmet içindir; insan içindir, yaşanılan yer içindir. Mersin bunu gecikmeli de olsa anlamıştır; bakmayın siz hâlâ ideolojik körlükle söylenip duran çağdışı kafalara; hayat onları çoktan süpürüp attı; onların ne hayatta ne de insan pratiğinde bir karşılığı yok artık.
İşimize bakacağız; Mersin ve Mersinli için hizmet eden kim olursa alkışlayacağız, teşekkür edeceğiz.
Mersin Şehir Hastanesi gibi dev bir yatırımla Mersin’e hizmeti sürdüren, bu hizmete yerelde destek veren herkese minnet duyuyorum; elbette asıl minnetim de bu çerçevede akın akın meydanlara dolarak teşekkürlerini ifade eden Mersin Halkı’nadır.