MHP tarafından Mart yerel seçimlerinde aday gösterilmeyen Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, siyasete devam kararı almıştı. Kocamaz, gerçekleştirdiği basın toplantısında “Hayatımda aldığım en zor karar” diyerek partisi MHP’den istifa etti.
MHP’de Burhanettin Kocamaz dönemi resmen kapandı. 31 Mart’ta gerçekleştirilecek olan yerel seçimlerde partisi tarafından aday gösterilmeyen Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Kongre Merkezi’nde gerçekleştirdiği toplantının ardından MHP’den istifa etti.
Yoğun kalabalığa seslenen Kocamaz, “50 yıldır mücadelesini verdiğim MHP’de, politika üretmenin gittikçe zayıfladığı, vatandaş izlenen politikaları anlatamadığımız, vefa, saygı ve sevgi anlayışının yok edildiği, gördüğümüz muameleler neticesinde sağlığımızı kaybettiğimiz bir dönemde; daha önce partiden gönderilmeye zorlanan bir çok kişiden sonra sıranın bize geldiğini ve bu gibi anlayışlarla daha fazla yol yürüyemeyeceğimi gördüğüm ve bize güvenenlerin bu güne kadar gönül verip, yol arkadaşlığı yapan vatandaşlarımızın Mersin adına taleplerini yerine getirme konusunda özellikle MHP çatısı altında hizmet üretmenin ortadan kalktığı ve adeta çek git denildiği bir dönemde Rahmetli Başbuğa olan sadakatimi ve ülkücü fikir ve düşüncelerimi saklı tutmak üzere hayatımın en zor kararını veriyor, Milliyetçi Hareket Partisi’nden istifa ediyorum” dedi.
KOCAMAZ’IN İSTİFA GEREKÇELERİ
Konuşması sık sık sloganlarla kesilen Kocamaz, istifa gerekçelerini de ana başlıklar halinde vatandaşlarla paylaştı.
Başkan Kocamaz, “Parti içi demokrasinin olmadığı, Hiç kimsenin söz hakkını kullanamadığı,Bırakın ülkücülüğü, particiliği, insanlık değerlerinin hiçe sayıldığı, Özellikle genç nesilde, saygısızlık ve sevgisizliğin marifet sayıldığı,Kin, nefret ve öfke sınırlarının aşıldığı, 5 yıllık dönemde dahi sayıları 1 veya 2’yi geçmeyen Belediye başkanları toplantılarında bile; ‘sıkıntınız nedir, fikriniz nedir?’ diye sorulmadığı,Yapılan tüm toplantıların Belediye Başkanlarına; fırça atma, adeta şamar oğlanı yapma toplantısına dönüştüğü,Belediye başkanlarının hiçbir değerinin olmadığı, Yerel yönetimlerin partiye yük olarak görüldüğü,Farklı fikirlere tahammül gösterilmediği,Baskıcı bir yönetim sisteminin uygulandığı, konuşan yada kafasını kaldıranın, başına vurulduğu,Yıllardır sürdürülen bu yönetim anlayışıyla, partinin bir arpa boyu bile yol katedemediği, değişime yönelik herhangi bir ışığın görülmediği, Belediyemize yönelik FETÖ kumpası, baskı ve sindirme politikaları uygulanırken yalnız bırakılmamız,Partinin adeta dedikodulardan beslenerek, duyulan her bir söz yada atılan her iftirada arkası araştırılmadan tavır alınması,Rahmetli Başbuğ dönemindeki değer verme, insanları sayma, sevme, dinleme ve değerlendirme kriterlerinin ortadan kaldırılmış olması,Partide vefa diye bir kavramın olmaması,İnsanların birbirine ya da yönetime derdini anlatmaktan dahi korkuyor olması,Yıllardır Genel Merkez yönlendirmesi ile il ve ilçe yöneticileri tarafından şahsıma karşı, sanki başka partiliymişiz, sanki vatan hainiymişiz gibi mobbing uygulanması, Bizzat Genel Başkan’dan duyduğum ‘Benim Mersin ile ilgili hiçbir hesabım yok!’ ifadeleri, Ve bir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak Mersin ile ilgili alınacak kararlarda hiçbir soru dahi sorulmaması,Partinin ve Genel Başkanın hiçbir bilimsel veriye inanmaması (anketlere inanmıyorlar, onun içinde anket yaptırmıyorlar),Genel Başkanın kararını eleştirebilecek herhangi bir Genel Merkez yöneticisinin bile olmayışı,‘Ben yaptım oldu!’ politikalarının hakim olması,Özellikle son dönemlerde, daha önce söylenen sözlerin 180 derece tersinin söylenmesi ve tabana dayatılması,Bu tür tavırlar neticesinde, tabanda siyaset yapma alanının daraltılması,Uygulanan fitne, fesat ve dedikoduya dayalı politikalar nedeniyle, parti içinde birbirini sevmeyen kitleler oluşturulması,Sevgi ve saygının olmadığı yerde, birlikte yol yürümenin de adeta imkansızlaştığı,Ses çıkaranın ihraç ile tehdit edildiği ve hakaretlere mazur kaldığımız, bir ortamda daha fazla politika üretemeyeceğimiz ortadadır” diyerek istifa gerekçelerini sıraladı.