Hoşgeldiniz  

DEĞİŞEN MERSİN, DEĞİŞEN HAYAT VE İZLENİMLER…

admin | 05 Ağustos 2017 | Gündem, Son Dakika, Tüm Manşetler, Yerel Haberler A- A+

 

Mersin artık yeni bir süreç yaşıyor; bünyesindeki zararlı kurumsal etkilerden,

bu kurumları kişisel faydası için kullananlardan kurtulma dönemine girdi.

Uzun yıllar boyunca koltuklarına yapışmış, kentin önünü tıkayan, kentin gelişmesini engelleyen, bütün kentin fakirleşmesini sağlayan, tüm Mersin’e zarar veren kent dinamikleri içindeki koltuk meraklısı isimler birer birer tarihin çöplüğüne atıldı, atılıyor.

 

Koltuğa yapışmış kent dinamikleri ve bunların tetikçiliğini yapan küçük adamlar, çıkarlarının sonlanacağı korkusu ile telaşa kapılan bazı basın elemanları…

 

Elbette koltuğa yapışmış kent dinamikleri ve tetikçilik ve şantaj yapan basın elemanları derken, hemen hepimizin hemen anladığı bir kesimden söz ediyorum. Bunların yanında, bu kentin, bu ülkenin iyiliği, yararı için çalışan, hizmetleriyle kentimizi onurlandıran kişiler, kurumlar vardır; basında çok kıymetli isimler vardır. Bu kesimi de anmak bir borçtur. Bu
anlamda kısaca hatırlatmak isterim:

 

Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir…

Mersin yararına her konuyla ilgilenir, yardımcı olur, katkı sunar. En son olarak da Cumhurbaşkanı’nın, Başbakan’ın, Bakanların da bulunduğu TOBB Genel Kurulu’nda divan başkanlığı görevini yapmaya layık görülmüştür.

Mersin, bakliyat alanında bugün Türkiye’de bir numaradır.

Ticaret Borsası da başarılı bir şekilde yönetilmektedir. Bu alanda elde edilen başarının gerisinde de Başkan Abdullah Özdemir ve yönetim anlayışı vardır.

 

Gazeteler, yerel basın dünyamıza gelince…

Hamit İzol’u, gazetesi Yeni Güney’i kıymetle anmak gerekiyor.

Bir iş adamı, ayrıca verimli bir yazar olarak da Mersin’de başarılı ve saygın bir imajı olan İzol, gazetesinde her zaman kentin barışını, huzurunu savunmuş ve katkı vermiştir. Hiçbir zaman Devlet ve yerel yönetim aleyhinde ya da Mersin’in zararına olacak, halkı kin ve nefrete sürükleyecek, kışkırtacak bir haber bulamazsınız. Yerel gazetecilik ve basın etiği konusunda örnek bir arkadaşımızdır. Bunca olumsuz şey arasında böylesine olumlu örnekleri anmak bir kamusal görevdir.

 

Elbette hayat bütünüyle böyle güzel örneklerle işlemiyor. Olumsuzlukları hayat temizliyor, temizleyecektir; ama bunlardan da haberli olmak ve kent yararına eleştirel notlar düşmek de bir ahlâk sorunudur.

Şimdi; yerel gazeteleri incelediğinizde, bunların 50 ile 100 noktaya dağıtıldığını ve bayilerde de neredeyse yok denecek kadar satıldığını görürsünüz.

Yani milyonluk bir kentte okunmayan, satılmayan, öneme alınmayan gazeteler… Dil bilmeyen, dünyayı izlemeyen, ana dilini doğru dürüst konuşup yazamayan, analitik düşünme yeteneği kısır elemanlar… ( Yineleyelim: Bunların ötesinde, saygın ve donanımlı basın çalışanlarını, emekçilerini saygıyla anıyorum).

 

Peki, bir soru aklımıza gelecek: Bu gazeteler nasıl yaşamlarını sürdürüyor?

Basın İlan Kurumunun aylık verdiği resmi ilanlardan dolayı, çok ciddi bir para alıyorlar.

Tabii bunun şartları var: Belli sayıda sigortalı eleman, belli sayıda gazetenin basılması ve bayide satılması gerekiyor. Bu hususlar tam olarak yerine getiriliyor mu, ya da formaliteler sağlanıyor mu? Çok bilinmez.

Ama Basın İlan Kurumu’ndan aldıkları bedelle zaten ne abonelere ne de reklama ihtiyaçları vardır.

 

Maalesef Mersin’de bazı kışkırtıcı haberler yapan, kişiler aleyhinde yalan haber düzenleyen ve bunun sonucunda da olayı bir şantaj ve tehdide dönüştüren bazı gazetelerin olduğu hepimizin malumu. Mersin’de her zaman böyle bir şantaj gazeteciliği yapan kirli isimler olmuştur ve bundan da en fazla düzgün çalışan basın şikayetçi olmuştur; ama işte, hiç eksik olmuyorlar. Kişiler üzerinden kim bilir hangi kirli hesaba alet olan kalemler, ucuz iftiralarla birilerinden aferin bekleyenler, iki satır yazıda on yalan söyleyenler…

Yani Devletin parası ile gazete çıkaracaksın, insanlara çamur atacaksın, şantaj yapacaksın, yalan haber yapacaksın, halkı kışkırtacaksın, nefret söylemleri içeren haberler yapacaksın, en önemlisi de Devlet aleyhine haberler yapacaksın…

Yani Devletin parası ile Devlet aleyhine yayım yapacaksın…

İnsani, toplumsal, mesleki ve ahlaki bir kirlenmeden söz ediyorum.

Bunun içinde gazetecilikle alakası olmayan, sözde medya patronları yanlarında çalıştırdıkları gazetecilikten çok anlamayan, kendini yetiştirememiş, Türkçeyi doğru kullanamayan elemanlarda ancak bu yalan, karalama, şantaj haberlerini yapabiliyorlar. Ya da yapmak mecburiyetinde kalıyorlar, işlerinden olmamak için…

Tabii bundan da bir tür rant bekliyorlar; hem de önemsenmek istiyorlar. Bilinçaltı aşağılık duygularını, kıskançlıklarını bu yolla, yani saldırgan ve kirli bir dille dışa vuruyorlar.

 

Basın içerisinde en büyük kazancın sahibi yerel gazete sahipleri, içlerinde bu tür olumsuz gazeteleri ve kişileri barındırmamalı ve tüm Mersin basınının adının lekelenmesine sebep olmamalılar.

 

Aslında Devlet de neredeyse hiç abonesi olmayan, bayide satılmayan, okunmayan bu gazetelere bir çeki düzen vermeli ve yaptığı para yardımını belli şartlara bağlamalı ya da kaldırmalıdır.

O zaman bakalım bu gazeteler nasıl çıkabilecekler.

 

Bazı oluşumlara sırtını dayayıp onların borazanlığını yapmayı sürdürecekler mi, şantaj ve tehdide devam edebilecekler mi?

Bunlar yapılırsa, Mersin de hak ettiği çok daha güçlü, seçkin ve etkili bir basına kavuşma imkânı bulacak, kentimizde gerçekten saygın, donanımlı ve mesleğini yapmaya çalışan gazeteci kardeşlerimiz de kendilerini geliştirme fırsatı bulacaktır. Mersin, Mersinli okur hemşeriler ve Mersin basını buna ve çok daha iyi bir hayata layıktır.

 

Paylaşın:
Etiketler:
Yorumunuz
Konu hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

EN SON HABERLER

KÖŞE YAZARLARI
© 2017 Sansasyonel Haber Tüm Hakları Saklıdır ~ İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Reklamı Gizle
Reklamı Gizle