Mersin Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Selim İnan, Akdeniz’de meydana gelebilecek 6.5’ten büyük bir depremde Erdemli Mersin-Tarsus arasında gevşek zemin üzerine çok katlı yapılanması nedeniyle büyük hasarlara neden olabileceğini vurguladı.
26 Eylül’de İstanbul’da gerçekleşen ve Richter ölçeğine
göre büyüklüğü 5.7 olan depremin ardından gözler deprem kuşağında yer alan
bölgelere çevrildi. Deprem kuşağında yer alan Mersin’le ilgili konuşan Mersin
Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi
Prof. Dr. Selim İnan, çarpıcı tespitlerde bulundu.
Mersin Üniversitesi Radyosu’nda Radyo Günlüğü programına
da katılarak Öğr. Gör. Derya Özcan’ın sorularını cevaplayan Prof. Dr. Selim
İnan genel anlamda bu depremi, sürpriz ya da umulmadık bir deprem olarak
görmenin doğru bir yaklaşım olmadığını belirtti.
ECEMİŞ FAY HATTINDA BÜYÜK DEPREM OLMAZ
Mersin ve yakın yöresini etkileyebilecek diğer önemli fay
sistemleri hakkında bilgi veren Prof. Dr. Selim İnan, Ecemiş Fayı; kuzeyde yer
alan ve Ecemiş Fayının batıya devamını oluşturan Namrun Fayı ile Mut Fayı;
güneyde yer alan Ovacık Fayı; Silifke ile Mersin kıyı şeridi ile Namrun Fayı
arasında yer alan çok sayıda küçük ölçekli faylar ile Tarsus kuzeydoğusunda ve
doğusunda uzanan fayların deprem üreten aktif faylara karşılık geldiğini
aktardı. Prof. Dr. İnan, son yüzyılda bu bölgede oluşan depremlerin 5.5’ten
küçük ve çoğunlukla 3 ile 4 büyüklüğü arasında yoğunlaşmasının yanı sıra
fayların parçalı ve küçük olması nedeniyle, bu fayların Kuzey Anadolu’da olduğu
kadar büyük ölçekli ve yıkıcı deprem üretecek bir enerji birikimine sahip
olmadığını belirtti.
ADANA-ANTAKYA VE AKDENİZ HATTI BÜYÜK HASAR YARATIR
Prof. Dr. İnan, bununla birlikte, Antakya ve Adana yakın
yöresi (Örneğin, Karsantı, Karaisalı, Yumurtalık, Pozantı güneyi-Gülek Boğazı
vb.) ile Akdeniz’de meydana gelebilecek 6.5’ten büyük bir depremde Erdemli
Mersin-Tarsus arasında gevşek zemin üzerine çok katlı yapılanması nedeniyle
büyük hasarlara neden olabileceğini vurguladı.
ÇOK KATLI BİNA YAPIMI DURDURULMALI
Bu konuya ilişkin önerilerini de dile getiren Prof. Dr.
Selim İnan, bu bölgelerde bir an önce yeni bir imar planı hazırlanmasının, çok
katlı bina yapımından bir an önce vazgeçilmesinin ve eski yapılmış binaların
depreme dayanıklı hale getirilmesinin önemine değindi.
ÖNLEM ALINMAZSA 99 DEPREMİNDE YAŞANILANLAR MERSİN’DE DE YAŞANABİLİR!
Mersin kenti için ivedi olarak afet master planlarının hazırlanmasına yönelik çalışmaların başlatılmasının zorunlu olduğunu kaydeden Prof. Dr. Selim İnan, bunların yapılmaması halinde 1999 Kocaeli ve Düzce depremleri ile 2011 Van depreminde yaşanan benzer olayların Mersin kenti ve yakın yöresinde görülebileceği uyarısında da bulundu.