CHP’li Mersin Büyükşehir yönetiminin önceki dönem işe alınan işçilere uyguladığı zulüm, toplumsal infiale yol açarken, işçi hakkını savunduğu masalıyla övünen sol yapıların da bu masalla işçileri adeta sömürdüğü gözler önüne serildi.
31 Mart yerel seçimlerinin ardından göreve gelen CHP’li
Vahap Seçer yönetimi 10 aydır işçiye uyguladığı mobbing ve ardından işçileri
iftiralarla mağdur ederek işsiz bırakmasının sonuçları her geçen gün daha da
ağırlaşıyor.
Son olarak Mersin Büyükşehir bünyesinde faaliyet gösteren
İmar İnşaat’ta şoför olarak çalışan Ahmet Şenol B., CHP’li Büyükşehir’in önceki
dönem işe alınan işçileri her türlü haktan yoksun bırakarak performans
değerlendirmesi bahanesiyle işten çıkardığı mağdurlardan olmuştu. Ahmet Şenol B.
Bu şekilde çıkışı nedeniyle tazminatını almadığı gibi işsizlik maaşından da
yararlanamayan CHP mağdurları kervanına eklenmişti.
CHP mağduru işçi Ahmet Şenol B’nin Büyükşehir’in haksız
uygulaması nedeniyle işe dönüş için dava açtığı ve sonucunu beklediği
öğrenildi.
MERSİN ŞEHİR HASTANESİ’NDE TEDAVİSİ SÜRÜYOR
Yeni doğmuş ikiz çocuklarının karınlarını bile doyuramayan Ahmet Şenol B, bu baskıyı kaldıramadı ve geçtiğimiz gün Tarsus Belediyesi’nin önünde kendini yakma girişiminde bulundu. İtfaiyenin ve emniyet görevlilerinin müdahalesiyle yaktığı ateş vücudunu sarmadan kurtulan Ahmet Şenol B’nin, Mersin Şehir Hastanesi’nde tedavisinin devam ettiği ve durumunun iyi olduğu öğrenildi.
CHP’Lİ VAHAP SEÇER SESSİZLİĞİNİ KORUYOR
Olayın ardından işçi kıyımını gerçekleştiren CHP’li Vahap
Seçer’in sessizliği sürüyor. Konuyla ilgili Büyükşehir yetkililerinden de
açıklama gelmedi.
Şehir Hastanesi’nde tedavisi süren Ahmet Şenol B.’yi de
ziyarete gitmeyen CHP’li Büyükşehir yönetiminin, son olarak bin 200 işçinin
savunmasını isteyerek çıkış sürecini başlatması büyük tepki toplamıştı.
İmar İnşaat’ta işçilerin yetkili sendikası olan DİSK’in
de henüz Ahmet Şenol B’ye sahip çıkmadığı öne sürüldü. Olayın duyulmasının ardından
geçen 24 saat sürede DİSK Genel-İş yetkililerinin CHP mağduru işçisine sahip
çıkmaması da kent gündeminde büyük yankı buldu. Her eylemde sol söylemlerle
alanlara inen DİSK’in hakkı yenen, mağdur olan ve tedavi altındaki yetkisini
aldığı kurumda çalışan işçiye sahip çıkmaması da tüm söylemlerinin lafta
kaldığının ispatı olarak yorumlandı.