Mersin’in tanınmış Gazetecilerinden Avukat İzzet Uludağ, “Özgür Özel’in bugün tek amacı ne İmamoğlu’nu cezaevinden çıkartmak ve ne de Türk milletinin sorunlarını çözmek! Böyle bir gücü ve niyeti de yok zaten. Tek amacı, içine bir türlü sindiremediği tam bağımsız üreten ve büyüyen ve bütünleşen bir Türkiye’yi ABD ve AB’ye entegre edip millî egemenliğe son vermektir” dedi. İşte İzzet Uludağ’ın o yazısı:
ÖZGÜR ÖZEL’İN ‘ÖZEL’ HEDEFİ
Özgür ÖZEL, “Cumhurbaşkanı adayı olma gibi bir iddiam, niyetim ilk günden beri yok” diyor.
Herkes bilir ki “her gönülde bir aslan yatar!”
Ama Cumhurbaşkanı adayı olmak gibi bir heves ile Cumhurbaşkanı olmak amacı ve gerçeği çok farklı.
Özgür Özel, esasen İMAMOĞLU’nun başına gelenlerden sonra sürekli şu veya bu şekilde Cumhurbaşkanlığına adaylık için kendini işaret eden açıklamalar yapıyor.
ABD ve tam üye olmak içi can attıkları AB’ye hızlandırılmış gidiş gelişleri, entegrasyon ilanı, hâlâ “Kürt” melesinden söz ederek, özerklik ana dilde eğitim vb. açıklamaları ile de fesih çağrısını sabote ederek PKK’nın içindeki bütünleşme çizgisine itiraz edenler ile gelişen sürecin suyuna gitmek çabası, aday olarak kendini hazırladığını ifade ediyor.
Özgür ÖZEL, İmamoğlu’nun cezaevinden çıksa bile iptal edilen diploması nedeniyle cumhurbaşkanı adayı olamayacağını çok iyi biliyor. Açık etmiyor.
Bana kalırsa İmamoğlu, Özgür ÖZEL’in umurunda bile değil zaten!
Bugünlere kadar bugünkü CHP’nin üst yönetimini kararlı olarak savunan Halk TV, NOW, Sözcü TV vb. gibi TV’lerin ve gazetelerin aralarında çıkan farklı tavırlar, CHP’nin içindeki millete bir türlü gösterilmeyen çatlakları su yüzüne çıkartıyor.
CHP, bölünüyor.
Fedakâr genel başkan rolleri devam ediyor. Ama,
“İstemem, ama yan cebime koy!” demeye devam ediyor.
Özgür Özel’in bugün tek amacı ne İmamoğlu’nu cezaevinden çıkartmak ve ne de Türk milletinin sorunlarını çözmek! Böyle bir gücü ve niyeti de yok zaten.
Tek amacı, içine bir türlü sindiremediği tam bağımsız üreten ve büyüyen ve bütünleşen bir Türkiye’yi ABD ve AB’ye entegre edip millî egemenliğe son vermektir.
Özgür Özel’in bilmediği, ABD emperyalizmi ve AB’nin çöküşe doğru gittiği, Türkiye’nin de 2030’lara varmadan Asya’da yeniden Önder bir konuma yükseleceğidir.