TÜRKİYE 16 NİSAN’A KİLİTLENDİ

Anayasa Değişikliğini içeren referanduma sayılı saatler kaldı. Yeni bir sistemi oylayacak olan Türkiye seçmeni 16 Nisan’da ya zincirlerini kıracak ya da dayatmalara boyun eğmeye devam edecek.

Türkiye’de bir kısım halkımız hala 1920’lerin düşünce yapısı ile yaşıyor. O gün alınmış olan kararların o gün için çok doğru olduğu ve o günlerin şartlarına göre yapıldığı hepimizin kabul etmesi gereken bir gerçek.

Fakat bugün neredeyse aradan bir asır geçmiş, dünya düzeni değişmiş Türkiye hala o günün olağanüstü şartlarında devam ediyor.

Bu şekilde devam ederken de bugünün dünyasına uyum sağlayamıyor, yeterli gelişmeyi gösteremiyor.

Sonuç olarak bir reform lazım. Çok geç kalmış bir reform. Şimdiye kadar kimsenin cesaret edemediği bir reform.

İşte şimdi bu reforma geçit verme fırsatı önümüzde.

100 yıllık şartları bugünün gelişmiş, diğer ülkeleriyle rekabet edecek hale getirmeye bir fırsat var şimdi.

Artık dünyada barış söylemi ile yüzyıldır acizleştirilmiş, pasifize edilmiş, güçsüzleştirilmiş, dayatmalara boyun eğen bir Türkiye yok.

Şimdi zincirleri kırma zamanı.

Aynı anda paralel yapıya, PKK ya, DHKPC ye, diğer bölücü örgütlere, içimizdeki hainlere, dış düşmanlara karşı asil milletinin sağduyu ve cesareti ile mücadele ederek her güçlüğe karşı koyabilen bir ülkeyiz.

Şimdi Türkiye’nin gelişmesi muasır medeniyetler seviyesine ulaşması, küresel bir güç olması için ve bunun sonunda da bu asil fedakarlıklara alışık milletin iş ve aşının artması, refah seviyesinin yükselmesi için önümüzde çok kısa bir zaman kaldı.

100 yılın eskimiş şartları artık rafa kaldırıp yeni dünya düzenine uymak için önümüzdeki bu büyük fırsatı kullanmalıyız.

Bu desteği güçlü bir şekilde verirsek, Türkiye’nin gelişmesinden, güçlenmesinden korkan Batı dünyasına da önemli bir mesaj vereceğiz.

Tüm batının bu korkusuna güçlü bir birliktelik, beraberlik, dik duruşla en iyi cevabı vereceğiz.