Hoşgeldiniz  

GENEL BAŞKAN ADAYLIĞI GÜNDEME GELDİ, DOSYALAR DÖKÜLDÜ

admin | 08 Aralık 2016 | Gündem, Siyaset, Son Dakika, Tüm Manşetler, Yerel Haberler A- A+

CHP Mersin Milletvekili Fikri Sağlar’ın, Genel Başkanlık için adının geçmesinin ardından Sağlar ile ilgili olduğu iddia edilen dosyalar raftan indi. CHP’li Sağlar için ortaya atılan iddialar, parti içerisinde ilgi ve merakla takip edilmeye başlandı.

saglaradaydosyaindi

CHP Mersin Milletvekili Fikri Sağlar’ın adının genel başkan adaylığı için geçmesinin ardından parti içerisinde yeni tartışmalar başladı. Bu tartışmaların en başında Sağlar’ın parti disiplininden uzak, kendi başına yaptığı açıklamalar ve eylemlerin genel başkanları zora soktuğu hatta koltuk kaybettirdiği yer alıyor. Partililer bu yüzden Sağlar’ın genel başkan adaylığına temkinli yaklaştıkları CHP kulislerinde dillendirilmeye başlandı.

 

TÜRKBANK OLAYINI PATLATTI, CHP TBMM DIŞINDA KALDI

 

Adı “Hükümet düşüren kaseti yayınlayan siyasetçi” olarak hafızalara kazınan CHP milletvekili Fikri Sağlar, 1998 Kasım’ında, 55. Hükümet’i alaşağı edecek bir ses kaydı yayınlamıştı. Dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz tarafından “Hükümetimizin önünü kesmeye yönelik büyük bir komplo” olarak yorumlanan kasette Türkbank’ın özelleştirilmesiyle ilgili, işadamı Korkmaz Yiğit ve Alaattin Çakıcı arasında geçen telefon konuşması yer alıyordu. Kaset eline geçen Sağlar, kaseti dönemin CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’dan habersizce yayınladığını açıklarken, “Kasetin açıklanması için Deniz Baykal’dan izin şimdi değerli ziyaretçilerini bekliyor. almadık. Söz konusu kaseti o zaman CHP içinde bulunan bir avuç cesur insanla beraber açıkladım” diyerek kendini savunmuştu. Malum olayın ardından Hükümet düşmüş, ekonomik kriz patlamış ve seçimlere gidilmişti. Vatandaş yaşanan krizin faturasını CHP’ye ve Baykal’a kesmişti. Sağlar’ın partisinden habersiz bu “kahramanca” çıkışı CHP’nin baraj altında kalmasına yol açmış, Baykal da seçimlerin ardından istifa etmek zorunda kalmıştı.

 

KASET NASIL ULAŞTI, HALA KARANLIK!

 

Eski Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun tarafından kaleme alınan “İn” kitabında bu kaset konusu hakkında çarpıcı iddialar yer alıyor. Sabri Uzun, Fikri Sağlar’a ses kasetinin Cemaatçi bir polis tarafından servis edildiğini belirtmişti. Sabri Uzun, kasetin polis memuru Çetin Y. tarafından kopyalanarak, amiri S.’ye verildiğini, S.’nin ise kaseti Ankara’da görevli B.A.’ya verdiğini ardından B.A.’nın da bir ağabeyi vasıtasıyla, CHP Milletvekili Fikri Sağlar’a ulaştırdığını bildirmişti.

 

Sabri Uzun’un iddiaları üzerine açıklama yapan CHP’li Sağlar, söz konusu kasetin kendisine nasıl bir yolla ulaştığını hiçbir zaman gizlemediğini iddia ederek “Belgeler bana bir kamu görevlisi tarafından ulaştırıldı. Posta yoluyla gönderildi. Kaynağın kim olduğu önemli değil” demişti. (Kaynak: http://www.birgun.net/haber-detay/fikri-saglar-kaset-iddiasini-yanitladi-yontem-tartistirilarak-yolsuzluklar-saklaniyor-73828.html)

 

DOKUNULMAZLIK DÜZENLEMESİNDE KILIÇDAROĞLU’NU DİNLEMEDİ

 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile dokunulmazlık düzenlemelerinde sıkça karşı karşıya gelen Sağlar, parti içerisinde uyumsuzluk görüntüsünün de çizilmesine neden olan baş aktördü. Öyle ki en sonunda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sağlar’ın başını çektiği parti içinde bazı milletvekillerinin, dokunulmazlık düzenlemesinin iptali konusunda Anayasa Mahkemesi’ne başvurulması için imza toplaması girişimlerine sert çıktı. ANKA’nın aktardığı habere göre, Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısında bu konudaki görüşlerini dile getiren Kılıçdaroğlu, Sağlar’a sert çıktı. Anayasa Mahkemesi’ne Eryaman artık bu web sitesinde.
gidilmesi gerektiğini savunan CHP Mersin Milletvekili Fikri Sağlar’a sert çıkan Kılıçdaroğlu’nun, “Ben bu konuda ne dediğimi gayet iyi biliyorum. İmza atan olursa bedeline katlanır” dediği öğrenildi. Kılıçdaroğlu’nun Sağlar için, “kendisini uyarın” dediği de o dönem kayıtlara geçmişti.

 

CEYHAN MUMCU’DAN SAĞLAR’A “ERGENEKON TERTİBİ DESTEKÇİSİ” İTHAMI

 

Ceyhan Mumcu, köşe yazısında Sağlar’la ilgili ağır iddialarda bulundu. İşte Mumcu’nun o yazısı:

 

17 bin sayfalık Ergenekon kararının İkinci Kitap A Bölümünün 850-854. sayfalarında “TBMM Susurluk Komisyonunda etkin görev yapmış dönemin CHP Milletvekili Fikri Sağlar’ın Gündem Siyaset isimli televizyon programı açıklamaları” başlığı altında Fikri Sağlar’ın açıklamaları geniş bir biçimde mahkumiyet kararının en önemli delillerinden biri olarak sunuluyor.

 

Karar gerekçesinde açıklandığına göre “Fikri Sağlar, Ergenekon terör örgütü ile ilgili dava sürecinde de, Fatih Karaca’nın 28.09.2008 tarihli ‘Gündem Siyaset’ isimli programına katılarak bazı değerlendirmelerde bulunmuştur. Mahkememiz bu programı getirtip çözümünü yaptırtarak dosya içerisine koymuştur.”

 

Fikri Sağlar’ın bu açıklamayı yaptığı 28.09.2008 tarihli konuşması aşağı yukarı Ergenekon duruşmalarının başlamasından bir ay öncesine rastlar.

 

Fikri Sağlar bu programda diyor ki;

“Aslında bence Susurluk diye tırnak içerisinde düzeni diye adlandırdığım bir düzenin devamı Ergenekon ve belki de Ergenekon bulunması doğrultusunda ikinci önemli şansı diye düşünüyorum.”

 

Sağlar’a göre “Ergenekon komünizme karşı kontrgerilla örgütlenmesi içerisine giren resmi ama yasadışı faaliyetler içerisine girebilen kurumların, kuruluşların Türkiye’de hala işbaşında olduğunun göstergesi.”

 

Sayın Sağlar, Doğu Perinçek, İlhan Selçuk ve Türkan Saylanları Gladyo mensubu diye suçlarken her nedense Fethullah Gülen’in Komünizmle Mücadele Derneği kurarak icrai faaliyete geçtiğini hiç duymamış ve görmemiş olduğundan Gülen cemaatinin komünizmle mücadelede en önemli bir araç olduğu olgusundan habersiz.

 

Gladyo konusunda “kimse bilmez ben bilirim” diyen Fikri Sağlar bu yorumunun devamında “Şimdi Ergenekon’a baktığımız zaman devletin daha dışarıda olduğu ortada aktif rolü oynayan baş rolü oynayan emeklilerin bulunduğu ama devletin içerisindeki kişilerle ilişki kurduğu en son dalgada işte tutuklanan beş teğmenin dördü ve bir öğrenci yani ilk defa muvazzaf bir subay” demektedir.

 

Sağlar bu yorumunda, şimdi partidaşı olan Teğmen Mehmet Ali Çelebi’nin emekli Kızılay Müfettişi Kemal Aydın’la ilişkilerini örnek gösteriyor ve Mehmet Ali Çelebi’nin şahsında “Gladyo ispatlandı” diye yorum yapılıyor.

 

Ergenekon sanıklarının “hedefi egemenlik mülkiyeti ile birlikte aslında statükonun korunmasıydı” diyor. Yani Mehmet Ali Çelebi statükonun korunması için Gladyo’ya girmiş!?

 

Fikri Sağlar’ın Ergenekon’da herkes suçludur diye tepindiği günlerde Levent Kırca, Tarık Akan, Demirtaş Ceyhun, Gülsen Tuncer gibi aydınlarımız ve TGB’li gençler büyük bir cesaretle mücadele veriyor ve bizlere destek oluyorlardı.

 

Fikri Sağlar bu aydınlara da fena halde kızıyor ve diyor ki; “Şunun altını bir kez daha çizmek istiyorum. Ergenekon davası laiklere karşı, ulusalcılara karşı, yurtseverlere karşı açılmış bir dava anlayışını ortaya koymaktan vazgeçmek gerekiyor. Bu kutuplaşmaya, kamplaşmaya neden olacaktır. Ergenekon davası Türkiye Cumhuriyeti’nin temel ilkelerini ve Türkiye Cumhuriyeti’nin dünya uluslar ailesi içinde saygın yer alabilmesi, demokrasinin tüm kurum ve kurgularıyla oluşabilmesi adına devletin içerisine sızmış olan bu gayrimeşru ve gayrikanuni yapının çıkartılması adına açılmış bir dava olarak görülmeli. Davanın seyri de öyle olacaktır.”

 

Davanın seyri, Sağlar’ın kehanetine uymamış ve bir kumpas olduğu konusunda Sağlar dışında uyuşmazlık da kalmamıştır.

 

Sağlar’ın Ergenekon’da gördüğü eksikler de var. Sağlar’a göre Ergenekon sanıkları 300’ü bile bulmuyor. Sağlar’ın kafasında iyi bir tutuklama listesi var. Sağlar diyor ki; “İtalya Temiz Eller operasyonunda iki başbakan, üçyüz yirmi altı parlamenter ve otuz altı bin bürokrat, iş adamı, sporcu aklınıza gelebilecek her türlü toplum üzerinde isim yapmış olan insanlar yargılandı”

 

Sağlar’ın verdiği sayılar bugünkü sayıya uygun çağrışımlar yapıyor ama şimdi “bir milyon mağdur var” demek daha uygun herhalde…

 

Sağlar bir diğer eleştirisinde de Özden Örnek’ten hareketle Ay Işığı, Eldiven ve Suga Darbe Planını iyi bilmesi gereken CHP’deki meslektaşları Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan’ın neden sanık olmadığı konusunda hayıflanıyor.

 

Ergenekon Gerekçeli Kararının 1175. dipnotunda diyor ki “Fikri Sağlar’ın bu konuşmayı yaptığı tarih henüz davanın sadece ilk iddianamesinin açıklandığı bir zamana denk gelmektedir. Daha sonra açıklanan iddianamelerde bu olaylar suçlamaya konu edilmişlerdir.”

 

Bunun da Türkçesi: “Fikri Abi emrin olur, biz onları da suçlayacağız” demektir.

 

Ne diyelim, CHP’li dostlarıma “Devrimci-Demokrat” Fikri Sağlar hayırlara vesile olur inşallah.

 

SELAHATTİN ÖNKİBAR’DAN ŞOK SUÇLAMA: “SAĞLAR, CEMAAT’İN POSTACISI”

 

Kaset kumpasına ilişkin CHP’yi en iyi tanıyan yazarlardan Sebahattin Önkibar, 14 Ocak 2015 tarihinde Aydınlık gazetesindeki yazısında CHP’li Fikri Sağlar’ın Cemaat postacısı olduğunu söylemişti. Önkibar, ”Cemaatın sadece bürokraside değil, siyasette de mürit ve postacıları var ki bu postacıların içinde solcu ve liberal isimler de var. Karşılıklı olarak birbirlerinden yararlanırlar. Fikri Sağlar onlardan biridir” demişti.

 

ARİF SAĞ: “SİVAS OLAYLARININ BAŞ SORUMLUSU FİKRİ SAĞLAR”

 

37 insanın hayatını kaybettiği karanlık Sivas olaylarının yaşandığı süreçte Kültür Bakanı olan Fikri Sağlar’ın, olayların başsorumlusu olduğu dillendirilmişti. Pir Sultan Abdal Vakfı eski Başkanı Murtaza Demir ve sanatçı Arif Sağ, 2 Temmuz 1993 yılında yaşanan olaylar hakkında yaptıkları açıklamada, “Bu olayların esas sebebi derin devlet ile ilişkili olan dönemin Kültür Bakanı Fikri Sağlar’dır. Fikri Sağlar, şenliklerin Sivas’ta yapılmasını organize edip, Kültür Merkezi’nin bahçesine heykeli diktirip daha sonra etkinliklere katılmayarak, bizi orta yerde bırakmıştır. Bize göre bu olayların Fikri Sağlar ile direkt ilgisi vardır” ifadelerini kullanmışlardı.

Paylaşın:
Etiketler:
Yorumunuz
Konu hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

EN SON HABERLER

KÖŞE YAZARLARI
© 2017 Sansasyonel Haber Tüm Hakları Saklıdır ~ İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Reklamı Gizle
Reklamı Gizle