BAŞSAVCI İŞARET FİŞEĞİNİ ÇAKTI, BASIN CAMİASI DÖKÜLMEYE BAŞLADI!

Mersin Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Ercan’ın basın camiasına yönelik uyarısının ardından “Pandora’nın kutusu” iyice açıldı. Tüm basın camiası ve Mersin kamuoyu Başsavcı Ercan’ın neyi ve kimleri kast ettiğini tartışırken, son dönemde “şantajcı gazeteciler” iddiaları da yüksek sesle dillendirilmeye de başlandı.

Mersin’de 15 Temmuz darbe girişiminin ardından başlatılan FETÖ operasyonlarının ardından büyük değişim gözleniyor. Kentin mülki amirlerinin de böylesi önemli bir dönemde değişmesi de bu sürece büyük katkı sağlıyor.

Kentin Emniyet Müdürü, arkasından Cumhuriyet Savcısı, son olarak da Valisi değişiyor. 15 yıldır bu kentin üzerine çöreklenmiş koltuklarına yapışmış kent dinamikleri de bir bir değişiyor. 15 yıl sonra Büyükşehir Belediye Başkanı, 10 yıl sonra Üniversite Rektörü değişti. Şimdi de 10 yıldır aynı görevde olan kentin en büyük ekonomik oluşumu MTSO yönetimi “büyük ihtimalle” değişecek.

KENT DİNAMİKLERİ “SES” ÇIKARMAYA BAŞLADI

Son dönemde basın camiasıyla ilgili de kent dinamiklerinden önemli çıkışlar göze çarpıyor. Büyükşehir FETÖ davasının 3. Oturumunda tanık olarak ifade veren Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz olayı kumpas olarak nitelendirmiş, Mahkeme heyetine bazı gazeteciler ve emniyet mensuplarını isim isim vererek, bu kumpasın içinde olduklarını iddia etmişti. Kocamaz’ın bu ifadesi de kelimesi kelimesine Mahkeme tutanaklarında yer almıştı.

Ardından Gazete Sahibi ve Yazar Hamit İzol da şantajcı ve tehditçi gazeteciler olduğunu belirterek, konuyu gazetesindeki köşesine taşımıştı.

Yine Mersin’e yeni atanan Vali Ali İhsan Su da, göreve gelir gelmez ayağının tozuyla henüz kurum amirleriyle bile tanışmadan basın mensuplarıyla bir araya gelmişti.

BAŞSAVCI’NIN MESAJI CAMİAYI SALLADI

Geçtiğimiz hafta içinde Mersin Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Ercan’ın açıklaması ise basın camiasına ve Mersin kamuoyuna bomba gibi düştü. Anadolu Basın Birliği Mersin Şubesi yönetimini makamında kabul eden Başsavcı Ercan, ABB yönetimi aracılığıyla Mersin basın camiasına uyarılarda bulunmuş, “Arkadaşlar çok dikkat etmeniz lazım. Gazeteci süsü vererek sizin haklarınızı gasp eden şarlatanlar var. Onları tespit ettiğiniz anda bizlere bildirin gerekli cezalarını verelim ” diye konuşmuştu.

Mülki idareye yakın kaynaklar, şu anda kentteki birçok olumsuzluğun sebebinin adeta şantaj ve tehdit aracı olarak kullanılmaya başlayan yazılı basın yani gazeteler ve de sosyal medyada bunların ve bunlarla ilgili paylaşımların yayınlanması olduğuna dikkat çektiler.

Özellikle kentte yaşamlarını sürdürmeye çalışan Suriyeli mültecilere karşı tahrik içeren yayınların yönetici ve gazetecilerinin sıkı takipte olduğu biliniyor. Kendi sosyal medya hesabından Mersin’deki küçük bir olayı abartarak büyük bir terör olayı olarak göstermeye çalışıp halka korku verdiği iddiasıyla bir gazete sahibinin ifadesinin alındığı ve hakkında işlem yapıldığı biliniyor.

Neredeyse yok denecek sayıda abonesi olan, kimsenin okumadığı, bayide satın alınmayan bazı gazetelerin şimdi ayakta kalmayı şantaj ve tehdit yöntemine döktükleri iddiası ise tüm sektöre bomba gibi düştü. Başsavcı Ercan’ın da bu tip şikayetlerin artması üzerine böyle bir açıklama yaptığı öne sürüldü. Savcılığa yakın kaynaklar, son dönemde yaşanan bir şikayette yer alan iddiaların bardağı taşıran son damla olduğu konusunda görüş bildiriyorlar.

İDDİALAR VE ŞİKAYETLER ARTTI: “ŞANTAJ YAPAN GAZETELER TÜREDİ”

Bir gazetenin kendisine “hedef seçtiği” kişi için şantaj yaptığı iddiası ise kamuoyunu salladı. İddia edilen şantaj sistemini anlatan kaynaklar, “Önce kendilerine bir kişi seçiyorlar. O kişiyi eleştiren önce küçük ve basit bir haberle başlıyorlar. Kirli işler çevirdiği iddia ediliyor, rant sağlamaya çalışıyor iddiaları var gibi kamuoyunda algı yaratılıyor. Bundan ses çıkmazsa, biraz daha ağırlaştırıyorlar;  karanlık kişilerle irtibatı var, karanlık işler yapıyor iddiaları gibi. Buradan sonra o kişiye “belli isimler” aracı konularak haber yolluyorlar; Görüşelim elimizde çok belge var, yayınlayacağız diyorlar. Karşıdan bir tepki gelmezse o zaman daha ileri gidiyorlar. Son günlerin popüler konusu Paralel örgütle ilişkisi olduğu iddia ediliyor gibi” iddiasıyla şikayetlerin arttığını kaydettiler.