ANKARA’DAN “ŞÜKÜR” DEDİRTEN HAMLE… ALMAN VAKIFLARI İNCELEME ALTINDA

Türkiye’nin başta Mersin olmak üzere türlü yatırımlarına sudan gerekçelerle engel olmaya çalışan Alman Vakıfları resmen inceleme altına alınıyor. Artık son söz Türk yargısında…

Türkiye-Almanya arasındaki ilişkilerin son günlerde daha da gerilmesiyle birlikte Türkiye’de faaliyette bulunan Alman Vakıfları da tartışılmaya başlanmıştı. Türkiye’de, resmi olarak 22 Alman vakıf ve enstitüsü bulunduğu biliniyor. Bu kuruluşlar, STK ve bilim faaliyeti yürütüyor görüntüsü sergilese de fiilen Alman İstihbarat Servisi BND’nin kontrolünde çalışan ve masrafları Alman devlet bütçesinden karşılanan Hükümetdışı Sivil Toplum Örgütleri olarak faaliyet yürütmeleriyle dikkati çekiyor. Alman Hıristiyan Demokrat Birliği’nin kontrolündeki Konrad Adenauer Vakfı, Yeşiller’in idaresindeki Heinrich Böll Vakfı, Sosyal Demokrat Parti’nin güdümünde Friedrich Ebert Vakfı, Hür Demokrat Parti’nin yönettiği Friedrich Naumann Vakfı, Türkiye’deki faaliyetleri ile ön plana çıkıyor. Konrad Adenauer Vakfı Danışmanı Udo Steinbach’ın 1999’da sarf ettiği “Sorun, uyduruk, zorlama ve yapay Türk ulusudur. Böyle bir ulus yoktur. Olmadığını, Türkiye’de yaşayan Kürt-Türk, Müslüman-Laik, Alevi-Devlet çatışmalarında görmekteyiz. Bu uyduruk ulusu Atatürk nasıl kurdu? Önce Ermenileri yok ettiler, sonra da Rumları. Kürtleri bu güne kadar neden yok ettiler bilinmez” sözleri, vakfın faaliyetlerinin bir özeti olarak kabul ediliyor.

TÜRKİYE’NİN GELİŞMESİNİ İSTEMEYENLER MERSİN’E YÖNELDİ

Sanayi tesisleri yönünden kapasitesini dolduran Marmara ve turizm açısından dolan Antalya’nın önümüzdeki dönemde alternatifinin Çukurova ve özellikle Mersin olduğu 10 yıl öncesinden anlaşılmaya başlandı. Mersin otoyolların, demiryollarının birleştiği noktada önemli bir limanı ve yapılmakta olan Hava limanı ile ekonomik ve stratejik yönden dünyanın en önemli kavşak noktalarından biri olarak öne çıktı. Uluslararası Havaalanı, Turizm Projeleri, Otoyol bağlantıları, Liman genişlemesi, Serbest Bölgeler, SEKA tersane yapım projesi, Organize Sanayi Bölgeleri Devlet’in de Mersin için çizdiği rotayı gözler önüne serdi. Türkiye’nin gelişmesinden ve güçlenmesinden korkan Batı bu yüzden özellikle Mersin’e yöneldi. Birçok Batı ülkesinin yöneticileri ve Büyükelçileri Mersin’e gelip ilgilense de, başı Almanya’nın ve Alman Vakıflarının çektiği su götürmez bir gerçek olarak ortaya çıktı.

ANKARA’DAN FLAŞ KARAR

Gezi kalkışmasından beri yaşanan mide bulandırıcı faaliyetler ve en son Büyükada ‘toplantısının’ ardından bazı önemli kararlar alındığı bildirildi. Türkiye’deki ‘Yabancı SKT’lar ve özellikle de Alman Vakıfları’ mercek altına alındığı bildirildi. Dış bağlantılı STK’ların faaliyetleri inceleniyor. Ankara’ya yakın kaynaklar artık topun bağımsız Türk yargısında olduğunu kaydediyorlar. Alman vakıflarıyla ilgili suç unsuru varsa hukuk çerçevesinde gereği yapılacağı ifade ediliyor.