FLAŞ GELİŞME… ŞANLIURFA BAŞSAVCISI AYDINCIKLI SADİ DOĞAN  YARGITAY ÜYELİĞİNE ATANDI

Hakimler Savcılar Kurulu’nun (HSK) Genel Kurulu Yargıtay’a 100, Danıştay’a ise 12 yeni üye atadı. Yeni atanan üyeler arasında kritik davaların kilit isimleri de yer aldı.

İzmir Başsavcısı Mustafa Doğru, Şanlıurfa Başsavcısı Sadi Doğan, Ankara Başsavcı Vekili Aytekin Canikli de Yargıtay üyesi arasında yer aldı.

Yargıtay’a atanan 100 yeni üye arasında İzmir Başsavcısı Mustafa Doğru, Şanlıurfa Başsavcısı Sadi Doğan, Ankara Başsavcı Vekili Aytekin Canikli de Yargıtay üyesi arasında yer aldı. Ankara Adliyesinde görevli savcılar Velihattin Eldemir, Tekin Küçük ve Şahin Çil de, Yargıtay üyeliğine seçilen isimler oldu.

YARGITAY ÜYELİĞİNE MERSİNLİ BAŞSAVCI

HSK kararnamesiyle Yargıtay üyeliğine atanan önemli isimler arasında gösterilen Şanlıurfa Başsavcısı Sadi Doğan, Mersinlilerin yakından tanıdığı bir isim olarak öne çıkıyor. Mersin’in Aydıncık ilçesinde doğan Başsavcı Sadi Doğan’ın atama kararı memleketi Aydıncık’ta büyük sevinç ve gurur yarattı.

DOĞAN’DAN FETÖ İLE İLGİLİ ÖNEMLİ TESPİTLER

Başsavcı Sadi Doğan’ın FETÖ ile uzun yıllar mücadele ettiği biliniyor. Mavi Marmara baskınının ardından yaşadığı bir olayı aktaran Yargıtay Üyesi Sadi Doğan, “Konya Ereğlisi’nde görev yaptığım 2009- 2010 yılıydı. Mavi Marmara hadisesinde FETÖ elebaşısının yaptığı açıklamanın çok canımızı acıttığı, yüreğimizi sızlattığı günlerdi. O günlerde tartıştığım önemli bir FETÖ’cüye daha o tarihte şunları söylemiştim: ‘Yurt dışındaki okulların durumu birçok insanı mutlu ediyor. Ancak ben sizin hareketinizden endişe ediyorum. Çünkü İslam dünyasında sonradan ortaya çıkan bir grupsunuz. Kökleri eskiye dayanan bir yapı ya da tarikat değilsiniz. Bir fikir kulübü gibisiniz. Dini kavramlarla ilgili ciddi sorunlarınız var. İslam Dünyasında sizin gibi sonradan ortaya çıkan ve kendisine cemaat ya da mezhep denen yapılar daha çok istihbarat örgütlerinin kurduğu veya sonradan ele geçirdiği yapılar olmuştur. Birçok insanı peşinden sürüklemişler sonra da ihanetleriyle, yanlışlarıyla hem İslam’a hem de peşinden sürüklediği insanlara çok büyük zararlar vermişlerdir. Ben sizin de böyle bir sonuca doğru sürüklenmenizden büyük endişe duyuyorum. Zira ABD ve İsrail’le ciddi bağlantılarınızın olduğunu düşünüyorum. Okullarınızın onların sayesinde bütün dünyada yaygınlaştığını görüyorum. Onlar da bunu asla amaçsız, karşılıksız yapmazlar. Zamanı geldiğinde sizi kendi amaçları için kullanmak isteyeceklerdir’ şeklinde söylemiştim. Daha sonra adım adım bu konuşmamda endişe ettiğimi ifade ettiğim tüm hususların tek tek gerçekleştiğini gördüm” ifadelerini kullanmıştı.

“ALTIN NESİL DEĞİL, DEVLETİN TEPESİNE ALTIN VURUŞA GİDEN NESİL YETİŞTİRİYORSUNUZ!”

Yine Elmalı Başsavcısı olarak görev yaptığı 2011-2013 yılları arasında da FETÖ’nün devleti ele geçirdiği ve ülkenin en büyük sorunu olduğunu sıklıkla dile getiren Sadi Doğan, yine o yıllarda yaşadıklarını şöyle anlatıyor:

“Bu yapının içinde iyi niyetle bulunan birçok kişiye çok daha önceki tarihlerden itibaren 2000’li yılların başından itibaren uyarılarda bulunmuştum: ‘Ben bugün size bu yapıyı terk edin desem bana -sorun nedir- diyecekseniz. Ama ben bu yapının itikadının, inanç yapısının bozuk olduğunu düşünüyorum. Böyle bir yapı mutlaka bir gün peşinden sürüklediği insanlara önemli konularda yanlış yaptıracaktır. İşte o zaman bu söylediklerimi hatırlayın ve derhal bu yapıyı terk edin’ şeklinde tavsiyelerde bulunuyordum. Bugün bu tavsiyelerime kulak veren kişiler 17/25 Aralık sonrasında ayrılarak büyük problemlerden uzak kalmayı başarmışlardır. Altın Nesil yetiştiriyoruz iddialarını dile getirdiklerinde ‘Siz devletin tepesine Altın Vuruşa gidecek bir nesil yetiştiriyorsunuz’ demiştim. Ben bu kadar öngörüme rağmen darbe gibi bir ihaneti gerçekleştirebileceklerini son ana kadar düşünmemiştim. Daha çok devletin altını oyarak, kurumları beyinleri tamamen kendilerine bağlı yetiştirdikleri nesillerle tek tek ele geçirerek devlete sahip olacaklarını öngörüyordum. Çünkü Emniyette, yargıda ve diğer birçok kurumda çok bariz görünür ve etkili hale gelmişlerdi. Şimdi bütün bu olan bitenlerden ders alma zamanı… Bu ülkede bir daha aynı şeylerin yaşanmaması için tüm tedbirleri alma zamanı… Allah bize bir daha 15 Temmuz gibi bir ihaneti yaşatmasın…”