DERVİŞ SÖNMEZ YAZDI… TOROSLAR’DA DİYET AĞIR MI GELMEYE BAŞLADI?

Özelikle bekledim. Sansasyonel Haber olarak icra tutanaklarını yayınladıktan sonra… Toroslar Belediyesi’nde gerçekleşen vahim olayın “resmi kaydı” da ortaya çıktıktan sonra…

Özellikle bekledim… Çünkü Sayın Başkan hep bir gün sonra açıklama yaptığından, bekledim… Hele bir gün geçsin dedim. Ve geçti. Fazla fazla hem de…

Ama tık yok…

İlginçtir Sayın Başkan’ın Emniyet’e ve Cumhuriyet Başsavcılığı’na nezaket ziyaretinde bulunması da tam da bu vahim olayın ertesine denk gelmez mi… Hayat işte…  

Yaptığı açıklamanın “geç” olduğunun farkındalar ki, ekibi uyardı sanırım, paylaşımın üstüne “TOROSLAR BELEDİYE BAŞKANIMIZ ATSIZ AFŞİN YILMAZ IN TEPKİSİ GECİKMEDİ” diye de koca koca yazılmış. Yahu 1 gün geçmiş üstünden, memleket ellialtı olmuş.  Tepki gecikmemişmiş…

Sonra baktık bu başlık silinmiş ama o gün bir heyecanla -ki ne de olsa bir gün savunacak bir taraf bulamadı Başkan’ın adamları kurdeşen döktüler- Sayın Başkan’ın destekçileri paylaştığı için acele acele onların paylaşımlarının üstünde kalmış. Hayat işte…

Ve böylesi bir olay… Duyulmuş… Yayılmış… Hastane raporlarında, Emniyet kayıtlarında, icra tutanaklarında ve en sonunda Savcılık’ta resmi olarak yer almış… Yani dedikoduluktan çıkmış…

Böyle bir savunma… Sayın Başkan bir de avukat… Savunmayı iyi bilir zannımca… Bilmelidir ya da… Ama böyle bir savunma…

Daha başlar başlamaz yalan dedi. Her şey yalan… Baştan sona yalan…

Ya Baro Başkanının açıklaması… Yalan…

Valla Baro Başkanı Bilgin Yeşilboğaz’a yekten yalancı denildi bu açıklamada dikkatinizi çekerim… Siyasi hamle denildi Baro’nun açıklamasına… Tabi o garibim avukat da siyaseten yedi dayağı… Siyasi hamleye karşı BELEDİYE ZOPASI!

Peki, hastaneden alınan darp raporları… O da yalan…

Yetmedi, avukatın canını kurtaran polislerin ifadeleri… O da yalan…

Yahu icra memurunun –ki o memur, siyasete zaten bulaşmaz- tutanağı… O zaten yalan canım…

Silinmediyse eğer, Savcılık tarafından istenen kamera kayıtları… İşine gelmezse o zaten montajdır, belediye içindeki kriptoların oyunudur…

40 yaşındayım, bu kadar desteksiz bir SAVUNMA görmedim…

Yapılacak çok basitti halbuki, olayı kabullenip, hatalı olunduğunu itiraf edip, kurum içinde de soruşturma başlatıldığını açıklayıp, sorumluların cezasız kalmayacağını dile getirip, BEN DE AVUKATIM ULEN pozlarında YARGI’YA UZANAN ELLER KIRILSIN nidalarıyla BU İŞİ KARDEŞİM DE YAPSA KABUL EDEMEM edebiyatıyla sonlandırmaktı.

Çünkü her şey aleyhine yahu; PİŞMANLIK YASASI’NDAN faydalanılsaydı bari…

Ya da gerçekler açıklansaydı…

Ah işte o zaman ne güzel olurdu…

Toplumun vicdanı rahatlardı…

Borç ne kadar, şişirme mi, işin karşılığı var mı, kaç senedir bu firmayla çalışılmış, ne kadar zamanda bu borç yapılmış, hangi işler için borçlanılmış, bugüne kadar düzenli ödeniyormuş da neden 6 ayda kuruş ödeme yapılmamış, eski yönetimle mutlu mutlu çalışan firma yeni yönetimle neden anlaşamamış, yeni yönetim bir şeyden mi işkillenmiş, bir şeylerden mi şüphelenmiş, bu yüzden mi borcu reddetmiş, avukata saldıracak ve üstüne Baro Başkanına yalancı demeyi bile göze alacak bir açıklama yapılmış…

Şimdi kamuoyu bunları daha çok sorar oldu biliyor musunuz Sayın Başkan?

Çünkü bizim toplumumuzda borç ayıp bir şeydir. Utanılır borçlu olmaktan.

Esnaf battığında parasız kaldığına ağlamaktan çok, borcu yüzünden köşe bucak kaçmasından utanır. Bu ağır gelir işte adama…

Borçlu –eğer haklı borçsa- alacaklıyı dövmeye kalkmaz.

Ama haksız edinilmiş bir borçsa…

Dolandırıldığını hisseden adamın gözü döner…

Tıpkı Toroslar Belediyesi’nde yaşananlar yaşanır…

Ne dersiniz Sayın Başkan, Büyükşehir Meclisi’nde Büyükşehir belediye başkanından istediğinizi önce siz yapsa mısınız? Geçmiş dönemi kamuoyuyla paylaşsa mısınız? Sayıştay incelemesi de tıpkı meclis grup başkanınızın dediği gibi, sizin için yeterli gelmese mi?

Başkan adaylığının diyeti sizi de rahatsız etmiş belli ki, bazı “ödemelere” tarafınızdan dur çekilmiş.

Ne dersiniz Sayın Başkan, 1 gün daha bekleyelim mi?